Konuya bu soru ile başlamak gerek .Acaba,sadece aracılık yapıp,işin tamamlanmasını ticari bankalara bırakmak mı? yoksa Türkiye'de anlaşıldığı gibi yatırımlara uzun vadeli finansman sağlamak mı?
Yatırımlara uzun vadeli finansman sağlamak, daha çok proje finansmanı denilen ve bankacılığın tüm tarafları(ticari ve yatırım Bankaları)tarafından yapılabilecek bir faaliyettir.
Daha yaygın ve sosyal yönü olan uzun vadeli finansman ise (Kobiler,altyapı yatırımları)Kalkınma bankacılığının alanına girer.
Yatırım Bankaları ise, halka arz(IPO,SPO),satın alma ve birleşme(M&A),danışmanlık ve portföy yönetimi gibi işlerle birlikte bunların finansmanını da yapmaktadır.
Borsalara açılmış veya açılacak şirketler, yatırım bankaları tarafından satın alma ihtimali olan portföy yönetimi şirketlerine her yıl pazarlanır. Sonuçları iyi olabilecek şirketlerin, hisselerine ilgi fazla olduğundan hisselerin değeri artmaktadır.
Yatırım Bankacılığı kanalıyla, sermaye benzeyen maliyetsiz paralar, şirket bünyelerine girerek ticari bankacılığın maliyetli kredilerine alternatif finansman sağlamaktadırlar.
Kurumsal yatırımcısı az olan Türkiye'de Yatırım Bankacılığı ve sermaye piyasaları nasıl gelişecektir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme