Bankacılık sektörünün 2010-2014 yılları arasındaki son 5 yılındaki toplam karında dolar bazında azalma olmuştur.
Bankacılık Sektörün son beş yıllık karları ve aktif toplamları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
Kar mlr TL Kar mlr $ Aktif mlr TL Aktif mlr $
2010 22,3 14,7 1,007 665
2011 19,8 11,9 1,218 729
2012 23,6 13,2 1,371 771
2013 24,7 13,0 1,732 910
2014 24,7 11,4 1,990 917
Tablodan da açıkça görüldüğü gibi sektörün karı son beş yılda 22,3 milyardan 24,7 milyar TL(%10,7) yükselirken dolar bazında 14,7 den 11,4 milyar dolara (%28.9) düşmüştür.
Halbuki aynı dönemde banka aktifleri 2010'da ilk kez bir milyarı aşarken 2014'de 1,990 milyar TL (%97,6) yükselmiştir. Dolar bazındaki artış ise %37,8 kalmıştır.
Ekonominin büyüyebilmesi için firmalarımızın kendi öz kaynakları yanında kredilerle de desteklenmesi gerekir. Bankacılığımızın her yıl artan kredileri sonucu sermaye yeterlilik oranlarının(SYR) da fazla küçülmemesi gerekir.
SYR'nin küçülmemesi için bankacılığımızın elde ettiği karları bünyede bırakmaları veya ortakların nakit sermaye artışı yapması gerekir. Türkiye'de var olan sektörler içinde en yüksek öz varlığa(sermayeye) Bankacılığın sahip olduğu da bilinen bir gerçektir. Bankacılıktaki ortakların büyümeyi destekleyecek yüksek nakit sermayeyi bankalara ilaveten koyamayacağını da bilinmektedir.
Bankacılık sektörü elde ettiği karları bünyesinde bırakarak güçlendirdiği öz varlığıyla ekonominin büyümesine destek olan bir sektördür. Bu nedenle Bankacılık sektörünün karlarının düzenli artması diğer sektörlerin ve büyümenin desteklenmesi açısından önemlidir.
Bankaların sermayelerinin ve öz varlıklarının yükselmesi için elde edilen karların dağıtılmadan bünyede bırakılması gerekir. Ancak böyle bir durumun Banka ortaklarının hiç temettü almamasına neden olacağı da açıktır. Bu nedenle verilecek temettü ile bünyede bırakılacak karın oranının iyi ayarlanması gerekir. BDDK bu konuda tüm paydaşların haklarını koruyacak tarzda davrandığını söylemeliyiz.
İtibar kuruluşu olan Bankacılık sektörü konusunda hiçbir nedenlerle yorumların yapılmaması gerektiği kanaatindeyiz.
Son yıllarda; taksitli kredilerde yükselen karşılık oranları, Zorunlu karşılıklara faiz ödenmemesi, Rekabet Kurulu cezaları, kredi kartlarından alınan bedellerin ve taksitli satışların sınırlanması, işlemlerden alınacak masraf ve komisyonların sıralanması, Bankacılık sektörünün kar artışını yavaşlattığını görmekteyiz.
Bankacılığımız son yıllarda karlılıkta zorluklarla karşılaşsa bile kaldıraç etkisini kullanarak kredilerini ve aktiflerini büyütebilmiştir.
Son yıllarda; taksitli kredilerde yükselen karşılık oranları, Zorunlu karşılıklara faiz ödenmemesi, Rekabet Kurulu cezaları, kredi kartlarından alınan bedellerin ve taksitli satışların sınırlanması, işlemlerden alınacak masraf ve komisyonların sıralanması, Bankacılık sektörünün kar artışını yavaşlattığını görmekteyiz.
Bankacılığımız son yıllarda karlılıkta zorluklarla karşılaşsa bile kaldıraç etkisini kullanarak kredilerini ve aktiflerini büyütebilmiştir.
Son yıllarda ekonomimizin gelişmesine çok olumlu katkıda bulunan Bankacılığımızın karlılığını azaltıcı kararlardan kaçınılması gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme